Rıccon Swiss Academy ve Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi işbirliği ile hazırlanan NLP eğitimi uluslararsı geçerli sertifika programı
2 ay uzaktan eğitim desteği
Canlı yayın ders desteği
Pdf modül desteği
16 saat uygulama
Geleceği kazanmak için, önce kendimize bakma, hatayı
kendimizde arama zamanı çoktan geldi. Toplum olarak bunun farkına vardık.
Kısaca NLP olarak tanınan ve beynimizi anlama ve onu en etkin biçimde kullanma
yollarını öğreten Beyin Dili Programlama büyük ilgi görmektedir. Bu ilgi,
sadece bizde değil tüm dünyada var.
Peki tüm dünyada bu kadar ilgi gören NLP nedir?
NLP’nin mucizesi nereden geliyor? Niçin herkes sihirli bir değnek gibi ona sarılıyor? NLP, herşeyden önce bir düşünce sistemidir. Bütün sistemlerde olduğu gibi NLP’de de kendi içinde bir mantıksal sıralama vardır. Bu sıralamayı çok iyi anlarsanız, sistemi çok iyi kullanabilirsiniz.
Bazılarının anladığı ve söylediği gibi, boş sloganlar, kum motivasyon lafları, insanları gaza getirme yöntemi değildir NLP. NLP, önce kişinin kendini anlaması, kendi iç çelişkilerinden kurtulması, endişe ve korkulanndan sıyrılması ile başlayıp, çevresini, toplumu ve genel olarak dünyayı daha iyi anlamasını, yaptığı hareketlere bu gözle bakmasını ve davranışlarını buna göre düzenlemesini sağlayan bir sistemdir. NLP, birçok kişinin katkısı ile oluşturulmuş, bilimsel temeli olan bir sistemdir. Kısaca söylemek gerekirse NLP, insan davranışlarının modellenmesi üzerine kurulmuştur. Amacı, etkili iletişim kurmak ve sürekli geliştirmektir. Anahtar kelimeler iletişim ve gelişimdir. NLP’yi etkili iletişim kurmak için size gerekli araçlan sağlayan bir alet çantası olarak düşünebilirsiniz. Bu aletleri doğru kullanırsanız işinizde, özel yaşantınızda, insanlarla ilişkilerinizde çok olumlu gelişmeler kaydedeceksiniz.
Değiştirmek istediğiniz davranışlarınızı rahatlıkla değiştirebilecek, yeni becerileri kolaylıkla kazanabilecek ve zaten iyi yaptığınız şeyleri daha da iyi yapmayı öğreneceksiniz. Sigarayı bırakmak, uçak korkusu gibi fobilerle başa çıkmak, zayıflamak ve bunun gibi daha birçok konuda bulunduğunuz durumu olumlu yönde değiştirmek ve insanları ikna etmek, onların saygısını ve sevgisini kazanmak gibi başka alanlarda yaşantınızı daha da zenginleştireceksiniz. Mesleğiniz her ne olursa olsun, bu metodları etkili bir şekilde kullanırsanız çok daha başarılı olacaksınız. NLP’nin ne olduğu, adında ortaya çıkmaktadır.
– Nöro :
Nörolojik sistem, vücudumuzun fiziksel fonksiyonlarini nasıl yerine getirdigi
ve beş duyu organımızdan gelen bilgileri işleme tarzı ile ilgilidir.Neuro,
insanın beynini ve bütün bedenini saran mükemmel bir ağdır ve hayal
tecrübelerimizin sinir sistemimiz sayesinde beş duyumuzla algılanmasıdır.
‘Sinir’ olarak Türkçe’ye çevrilen “Neuro” kelimesi ile anlatılmak istenen,
vücudun sadece %2’sini (genellikle 1369 gram civarında) oluşturan beynin ta
kendisidir. Bir çoğumuz beynimizi etkin ve bilinçli bir biçimde kullanamıyoruz.
Beyin, kapama düğmesi olmayan bir makineye benzer. Ýnsanların çoğu beyinlerinin
esiridir. Sanki otobüsün sürücü koltuğuna zincirle bağlanmışlardır ve
direksiyon başkasındadır. Beynimize yön vermezsek, ya kontrolden çıkmış bir
halde bir yere çarpıp duracak, ya da bizim adımıza kontrolü başkaları ele
geçirecektir.
– Lengüistik : Linguistic yani dil (aslında iletişim), bu
mükemmel yapının kendi içinde ve çevresiyle olan iletişimini, sinirsel
temsillerin kodlandığı, sıralandığı ve anlama kavuştuğu dil ve sözsüz iletişim
sistemleridir
– Programlama : Programming, bir plan dahilinde işlevleri
sıralama ve girdileri belirli süreçlerden geçirerek çıktılar üretmek,
belirlenmi? hedeflere ulaşmak için iletişimimizi ve sinir sistemimizi organize
etmektir.
Her davranışın bir yapısı olduğı görüşüyle yola çıkar.Bu yapı, öğrenilebilir,
değiştirilebilir ve modellenebilir. Hangi davranışların faydalı ve etkili
olduğunu anlamak, algılama yeteneklerimize bağlıdır. NLP, 1970’li yılların
başında (dilbilimci) John Grinder ve (matematikci ve Gestalt terapist) Richard
Bandler tarafından Amerikada oluşturuldu. NLP, ‘Konusunda yetkin biri ile
mükemmel biri arasıdaki fark nedir?’ sorusuna yanıt arama çalışmalarının
ürünüdür.
Bu soruya yanıt aranırken dallarında üstün performans sergileyen bazı kişiler
seçilerek (Fritz Perls – Gestalt terapinin kurucusu, Virginia Satir – aile
terapisti ve Milton Erickson – psikiyatrist, ‘American Society of Clinical
Hypnosis’in kurucusu) bu kişilerin sözel ve davranışsal yaklaşımları incelendi.
Amaç, mükemmelliğe nasıl erişildiğinin belirlenerek bunun herkes tarafından
öğrenilebilir-uygulanabilir hale getirilmesi idi (modelleme).
Grinder ve Bandler kullandiklarıi modelleme teknikleri ve kişisel katkılarını,
beyin-dil-vücut arasındaki ilişkiyi sembolize etmek icin ‘Nöro-Lengüistik
Programlama’ olarak isimlendirdiler. Günümüze kadar NLP kapsamında,
psikoterapi, eğitim, sağlık, iş hayatı, yaratıcılık, yöneticilik, satış,
liderlik… gibi çok geniş bir yelpazeye yönelik ceşitli iletişim – değişim becerileri
ve etkin yöntemler geliştirildi. NLP, çıkış noktasının da etkisiyle, bir çok
kaynakta ‘mükemmelliğin bilimi…değişimin sanatı’, ‘mükemmellik yapısı üzerine
çalışma’, ‘performans teknolojisi’, ‘istediğiniz sonuçları elde etme
yöntemi’…gibi tanımlarla anılmaktadır. Davranış düzeyine ağırlık vererek
kestirme sonuçlarıi öne çıkarmak NLP’yi eksik tanımak olacaktır. Davranışların
ve görünen sonuçların arkasında, aslında cok katmanlı bir yapı vardır. Daha üst
düzeyde NLP, kişisel inanç, misyon ve vizyona odaklaşmaya, sadece birey olarak
degil, daha büyük sistemlerin (aile, toplum, evren) bir elemanı olarak insanı
anlamaya yönelik bir çerceve sunar. NLP’nin tüm model ve teknikleri özünde iki
temel varsayıma dayanmaktadır :
1. Harita yaklaşımı : Çevremizden, sürekli olarak,
işleyebileceğimizden cok daha fazla miktarda uyarı alırız ve bu bilgileri
kişisel filtrelerimizden geçirerek algılarız. ‘Kişisel filtre’, insanın
yapısına, düşünce tarzına, inançlarına, o anda içinde olduğu fiziksel-ruhsal
duruma… baglıi olarak değişir. Yani bir başka deyişle, biz çevreden gelen
uyarıları, hep kendi yorumumuzu katarak algılarız. Dolayısı ile mutlak gerceği
değil, algıladığımız gerçeği bilir, ona göre davranırız. Herkesin kendine göre
oluşturduğu bu ‘gerçek’lere ‘harita’ (veya nöro-lengüistik harita) diyoruz.
Davranışlarımızı kısıtlayan ya da çeşitlendiren de bu haritalarımızdır, mutlak
gerçekler değil.
2. Sistem yaklaşımı : Gerek insanın kendi içindeki süreçler,
gerekse diğer insanlarla ve çevresiyle etkileşimi sistemseldir. Kişiler,
toplumlar ve evren, birbiriyle sürekli etkileşim halinde bulunan karmaşık bir
sistemler ve alt-sistemler bütünü oluşturur. Bu sistemin herhangi bir parçasını
sistemden ayırmak (izole etmek) olanaksızdır.
NLP varsayımlarına göre insanların tam ve doğru olarak gerçeği bilmesi mümkün
değildir. Bu durumda amaç, ‘doğru harita’yı oluşturmak değil, sistem
yaklaşımına uygun en ‘zengin harita’yı oluşturmaktır. Bir sorun karşısinda ne
kadar çok davranış alternatifi varsa başarı şansı da bu çeşitlilik oranında
artar.
Mükemmel kişiler, çok çeşitli bakış açıları ve çok sayıda davranış seçenekleri
içeren haritalara sahip olan kişilerdir.
NLP, bakış açılarını ve davranış seçeneklerini artırma, zenginleştirme
yöntemleri sunar. Çok secenek sahibi olmak kişiyi mükemmelliğe yaklaştırırken,
çok çeşitli bakış açılarına sahip olmak da olgunlaştırır.
Empati: Olayları, insanları, davranışları, dünyayı algılama şeklinizi
değiştirdiğinizde, farklı gözle bakmayı öğrendiğinizde empati aşamasına
gelirsiniz. Bu aşamaya geldiğinizde iletişiminiz mükemmelleşir. iletişimin
önemini günlük yaşantınızdaki olayları derinlemesine düşündüğünüzde daha iyi
anlarsınız.